STK raporları: İtalya’da 418 ‘pedofil rahip’ tespit edildi

İtalya’da Katolik Kilisesi’nin cinsel istismar hadiseleriyle çabada öne çıkan derneklerden İstismar Mağdurları Ağı (Rete L’Abuso) ve dünya genelinde faaliyet gösteren ECA Küresel (Rahiplerin İstismarına Son) isimli sivil toplum kuruluşları İtalya’daki kiliselerde cinsel taciz olaylarına ait mağdurlara dayanan birinci ortak raporunu açıkladı.

İstismar Mağdurları Ağı ve ECA’nın son 13 yılda ülke genelinde topladığı bilgiler ışığında hazırlanan raporun, rastgele bir sayı sağlama emelinden çok İtalya’daki “pedofil rahipler” sıkıntısının ne boyutta olduğunu ortaya koyma maksadında olduğu belirtildi.

LOMBARDİYA BÖLGESİ BİRİNCİ SIRADA 

İtalyan Katolik Kilisesinin bölgelerine nazaran isimsiz olarak bildirilen, ihbar edilen ve mahkumiyet alanlardan derlenenler olmak üzere ülke genelinde toplamda 418 pedofil rahip mevcut. Bunlar ortasında 69 pedofil rahip ile kuzeydeki Lombardiya bölgesi birinci sırada bulunuyor.

Söz konusu 418 rahipten son 13 yılda yalnızca 164’ü hakkında katılaşmış mahkumiyet kararı olduğu da raporda yer aldı.

İstismar Mağdurları Ağı, bu hususta yapılan soruşturmaların genelde alt seviyede kaldığını ve İtalyan yargısının bu mevzuda ilgili olmadığını ve gereken takibi yapmadığını savundu.

İstismar Mağdurları Ağı Lideri Francesco Zanardi, çevrim içi basın toplantısında, bahsi geçen hadiselerle kontaklı şahısların isimlerinin eklenmesiyle raporun, isimli makamlara ve kolluk kuvvetlerine de gönderileceğini belirtti.

Diğer yandan, Katolik Kilisesinin İtalya’da en üst seviye kuruluşu olan İtalya Episkoposlar Konferansı (CEI), kilise bünyesindeki cinsel istismar olaylarına ait birinci raporunu 2022’de açıklamıştı. Kasım 2022’de duyurulan raporda, 2020-2021 periyodunda reşit olmayan ve savunmasız 89 kişinin cinsel istismar mağduru olduğu bildirilmişti.

“SAF PROPAGANDA” SUÇLAMASI

Francesco Zanardi ise CEI’nin bu raporunu “kapsam olarak çok hudutlu ve saf propaganda” olarak nitelemişti.

İtalya’da başta İstismar Mağdurları Ağı olmak üzere bu mevzuya hassas pek çok sivil toplum kuruluşu, ülkenin bu hususla yüzleşemediğini savunuyor.