Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) Misyonu’nun görev mühletinin uzatılmasına ait 2674 (2023) sayılı BM Güvenlik Kurulu Kararı hakkında açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada kelam konusu karara reaksiyon gösterilerek, “BM Genel Sekreteri’nin raporlarında yer almamasına karşın, Kurulun alandaki gerçeklerden kopuk bir halde KKTC’nin iki devletli tahlil tarafında ortaya koyduğu iradeyi yok sayarak, tekraren denenmiş ve başarısız olmuş tahlil modellerinde ısrar ettiği görülmektedir. Bu durum sağduyu ve güzel niyetle bağdaşmamakta, Kurulun Ada’da gerçek manada bir tahlili teşvik etmek yerine, Kıbrıs Rum tarafının güdümünden çıkamadığını göstermektedir” sözleri yer aldı.
“BM Güvenlik Kurulu bir defa daha, Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık ve hukuk dışı ambargoları da görmezden geldi” denilen açıklama, “Kararda KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın 1 ve 8 Temmyz 2022 tarihli mektuplarıyla BM Genel Sekreteri’ne ilettiği, Ada’nın birçok gereksinimine karşılık verebilecek, gerçekçi, yapan ve samimi işbirliği teklifleri yok sayılarak iki taraf ortasında işbirliği daveti yapılması ise bir öteki çelişkidir” halinde devam etti.
“KKTC’NİN İSTEĞİ ALINMADI”
BM’nin kararındaki Maraş ayrıntının Türkiye tarafından reddedildiğinin belirtildiği açıklamada, “Bölgede KKTC makamlarınca yasal mülk sahiplerinin haklarına riayet edilerek ve Ada’daki iki halkın faydası gözetilerek yapılan ve yapılacak olan çalışmalara desteğimizin tam olduğunu yineliyor; Kurulu mülklerine geri dönmek isteyen Kıbrıslı Rumları engellemeye çalışan GKRY’nin samimiyetsiz tavrını desteklemekten vazgeçmeye davet ediyoruz. Bu vesileyle bir kere daha vurgulamak isteriz ki Maraş KKTC toprağıdır” denildi.
BMBG’nin misyonu mühletinin uzatılırken Kuzey Kıbrıs’ın isteğinin alınmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Bunun BM’nin yerleşik uygulamalarına karşıt olduğu ve BMBG’nin KKTC makamlarının yeterli niyeti çerçevesinde faaliyetlerini sürdürebildiği defaatle kayda geçirilmişti. BMBG’nin KKTC topraklarındaki faaliyetlerini hukuksal yerde sürdürmesi elzemdir. KKTC makamlarının bu konuda atacağı adımlara tam dayanak vereceğimiz bilinmelidir” sözleri yer aldı.
Açıklama şu sözlerle sona erdi:
“Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir tahlilin yolunu açarak ortak yer alandaki gerçekleri temel almalıdır. Bu çerçevede, Güvenlik Kurulu’nu ve milletlerarası toplumu Kıbrıs Adası’nda iki farklı halk ve iki başka devlet bulunduğu gerçeğinden hareketle Kıbrıs Türk halkının müktesep hakları olan, hâkim eşitliğini ve eşit milletlerarası statüsünü tescil etmeye, KKTC’yi tanımaya çağırıyoruz.”
